Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
SÜVEYŞ KANALI
Mısır Bölgesinde yapılmış olan Süveyş Kanalı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Yapımı (tamamlanması) günümüz tarihine dâhil olsa da planlama süreci M.Ö. 6. ve 7. yüzyıla dayanmaktadır.
Firavunlar dönemine dayanan proje aşaması sebebi bir kaynakçaya dayandırılıp yazılamamakla birlikte tamamlanmamış proje olmaktadır. Devam eden tarihlerde projeye Arapların dâhil olması fakat tamamlanamamasıyla işgal nedeniyle Osmanlı dönemindeki padişahların dikkatini çekmiştir. Projeye önemli katılımları olan padişahlar dönem farklılıklarıyla Yavuz Sultan Selim, II. Selim ve III. Mustafa, Süveyş Kanalı Projesi’nin oluşum aşamalarına büyük katkılar sağlamıştır. Fakat Süveyş Kanalı proje bazında kalmıştır.
19. yüzyıl başlarında Napolyon, Mısır bölgesinde olduğu zamanlarda Akdeniz’i ve Kızıldeniz’i birbirine bağlayacak bir yapı ortaya koymayı hedeflemiştir. Napolyon’un bu girişimi Fransız bilim heyeti tarafından yapımı planlanan bölgenin yanlış analizi sonucunda iptal kararı alınmıştır. Bu yanlışlık, araştırma yapan Fransız bilim insanlarının Kızıldeniz’in sularının Akdeniz’in sularından çok yüksek seviyede olduğu, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka tür kanalın yapılamayacağı iddia edilince bu proje iptal edilmiştir. Süveyş Kanalı inşaatına 1859 yılında başlandı. Yapılan bu yanlı, projenin uzun bir süre başlamamasına neden olmuştur.
Planlanan projede Akdeniz’in Kızıldeniz’e bağlanması yük gemilerinin, tankerlerin hareket kabiliyetlerini, ulaşım süreleri ve oluşabilecek hasariyetin minimuma indirilmesi için büyük bir girişim olarak görülmektedir. Bu ticari yaptırımlarının yanı sıra bölgede yaşayan insanların ulaşımın kolaylaştırılmasından projenin yapılması için gereksinimler arasında yer almaktadır. 18. yüzyıl sonları, 19. yüzyıl içinde yapılmaya başlanan Osmanlı ordusunun Mısır’da bulunan valisi Seyid Paşa kontrolünde Fransızların yapımıyla sonuçlanmıştır. Yapılan kanal Avrupa ile Asya bölgesinin arasında kalan Afrika’nın dolaşılması gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Bu sonuç kanaldan geçen tanker ve gemilerin ulaşım sürelerini % 50 oranında kısaltmıştır. Bunun yanı sıra kazaların oluşum oranlarını bitirmiştir. Bu sonuç deniz ticaretinde meydana gelen kazalar sonucunda deniz ekolojisinin tahribat almaması ve deniz mahsulleri ile geçimini sağlayan yerli halk ve beslenen kişiler için oluşmuş en önemli sonuç olarak belirtilmektedir.
Süveyş Kanalı’nın olumlu yönlerinin günümüzde hâlen devamı söz konusudur. Olumsuz olarak sayılabilecek sonuç ise ülkenin ekonomisinin kanal yapımına ayırabilecek finansal gücünün olmayışı durumudur.
Finansal destek, teknolojik erişim, yüksek mühendislik ve başarılı işçilere gerek duyulması kanal yapımında ekonomisini tamamlamış başka bir ülkeye karşı bir ülkeye bağımlılığını kaldırırken bu yetersizlikler olması ve yapının başlaması, başka ülkelerin müdahalesine açık hale gelmesine ve belli çıkarımların güdülebileceğini göstermektedir.
Yapımı Fransızlar tarafından üstlenilen Süveyş Kanalı’nın genel yapı özellikleri ise; Uzunluğu 193,3 km, derinliği farklı bölgelerde 11 ve 24 metre arasında değişmekte, genişliği ise 205 metre; derinliği 11-12 metre, su kesimi 10,36 metreden fazla olan gemiler kanaldan geçememektedir. Yapımının mali boyutunun tahminleri günümüz finansal değerleri ile 6,8 milyar dolar olarak belirtilmektedir. Kanalın yapılmış olduğu bölgenin kanalın bölge ekonomisine katkısı hatırı sayılır boyutlara ulaşmaktadır. Süveyş Kanalı’nın yapımının bulunduğu Mısır ekonomisine katkısı yıllık boyutta 9 milyar dolan olarak belirtilmektedir. Bu derece büyük finansal kaynak olarak tanımlanan kanal projesi yapımı için adım atılmasının nedenlerinden bir diğeridir. Bölgelerin hızlı ve sıcak para olarak tanımladıkları para akışı turizm ile sağlanırken kanal projesinin yapıldığı bölgelerde turizm ile elde edilen finansal çıkarımlardan sonra en fazla ve hızlı olarak para girdisi yaratma yapısı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Dünya’da yapılmış olan birçok kanal örneğinin yanında Süveyş Kanalı’nın en farklı özelliği iki ucunda da kapak olmayışıdır ve yapılmış olan diğer kanallara oranla tanker ve gemi kazalarının yok denecek kadar en yaşanmış ve yaşanıyor olması yapılmış olan diğer kanallardan farklı bir yere kaymaktadır.
Kanal yapımlarında birçok zorluk meydana gelmektedir. Kanal projelerinde değerlendirilmesi gereken en belirleyici faktör olarak ekonomik kalkınma (karşılama gücü), gerekli olan işçi (emek gücü) gücü, uluslararası hukukun devreye girmesiyle kurulmuş olan veya kurulacak olan ilişkilerde güvenilirlik ve kanalın yapımının kararı verilen bölgenin coğrafi şartları, kanal projesinin seyrini etkilemektedir.
Süveyş Kanalı Projesi’nde hayata geçirilmesi sürecinde belirttiğimiz birçok problemler yaşanmıştır. Kanal yapımı için belirlenen bölgenin çöl bölgesi olması projeyi ilk aşamada coğrafi zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Kazı sırasında çok fazla maliyetli teknik malzemeler ve teknik donanımlı işçiler kullanılmıştır. Buna rağmen kazı işi 11 yıl sürmüştür. Kullanılan birçok teknik ekipman bu kazı süresince tahribata uğramış ve sürenin uzamasına neden olmuştur. Süveyş Kanalı Projesi’nin yapımı için ortak çalışan İngiliz ve Fransız ülkeleri arasında çıkan politik problemler aksaklıklar yaratmıştır. Yaşanan en büyük sorun ise harcanan para olmaktadır. Planlana ve hedeflenen bütçenin üstüne çıkılması finansal dengenin sarsılmasına ve ortaklık kurulan ülkelerin güven ortamının sarsılmasına neden olmuştur. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.000 dolar), 270 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün bunlara rağmen kanal 17 Kasım 1869’da deniz trafiğine açıldı.
Ulaşıma açılmasıyla Süveyş Kanalı, Hint Okyanusu ile Akdeniz arasında artık kalıcı bir kanal pozisyonundadır. Yapılmış olan bu kanal ülkenin ekonomik kazanımlarının yanında deniz ekolojisine etkileri çok fazladır. Süveyş Kanalı’nın birleştirdiği Hint Okyanusu ile Akdeniz sularının birleşmiş olması yeni bir ekonominin doğuşuna neden olmuştur. Bu suların karışmasıyla ortaya çıkan deniz canlılarındaki göçler hızlanmış ve yeni oluşumlar (canlılar) ortaya çıkmıştır. Örneklendirmek gerekirse; yeni oluşum planktonlar, algler, deniz bitkileri, sürüngenler, karidesler, yengeçler, yumuşakçalar, balıklar gibi birçok canlı, iki deniz arasında geçiş yaptılar. Son kayıtlara göre 60 civarında balık türünün Akdeniz’e giriş yaptığı belirtilmektedir.
Bu birleşim, diğer kanallarda var olan kapak sisteminin Süveyş Kanalı Projesi’nde olmayışıyla doğru orantılıdır. Ülkenin ekonomik çıkarımlarına çok fazla destek sağlayan Süveyş Kanalı aynı zamanda bireysel kazanç sağlayan birçok art çalışma alanlarında artışa neden olmuştur. Balıkgillerin arasında farklılık yaşanması, Kızıldeniz’in balık çeşitliliğinin Akdeniz sularına, Akdeniz canlılarının Kızıldeniz sularına göçü sonrası çeşitliliğinin arttığı deniz ekolojisi deniz ürünlerinden kazanç sağlayan kişi ve grupların daha fazla yönelmesine neden olmuş ve ticaretin bu alanda da aktifleşmesi izlenmiştir. Kanalın kendi öz yapısının yanında ek olarak finansal kaynağı kayda gezmektedir.
Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birleşmiş olan denizlerdeki ekolojik değişimlerin yansımaları olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçları da doğurmaktadır. Bu olumsuzluklara örnek olarak Dhopilema Nomedica adlı denizanası türü Kızıldeniz canlısı olarak yaşayan ve zararlı olarak adlandırılabilecek bir canlı türü Süveyş Kanalı ile Akdeniz’e göç eden bir türdür. Akdeniz sularında yaşayan canlı türleriyle etkileşime giren daha birçok canlının olumlu ve olumsuz çıkarımları henüz analizlerle sunulamamaktadır. Fakat örnekte belirttiğimiz Kızıldeniz canlı türünün ülkemizde Akdeniz’de balıkçılık yapan sektör çalışanlarının diğer balık türlerindeki kayıplarına ve kişisel hasarlar vermesine neden olmaktadır. Balıkçılığın etkilendiği kadar turizmi de deniz isteği güderek ya da keşif amacı güderek ülkemize gelen turist potansiyelini olumsuz etkilemektedir. Kızıldeniz’de canlı göçünün yaşanması birçok farklı türün meydana çıkması ve yeni tüketim metalarının doğması ve bu yeniliğin ekonomik kazançlar çıkartılması olumsuzluğunun yanında aynı klasmanda olumlu bir sonuç olarak belirtmek gerekmektedir.
Kızıldeniz’in, Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e açılmasıyla her yıl 5 ile 10 yeni deniz canlısı türü Kızıldeniz’den Akdeniz’e girmekte. Bu nedenle Doğu Akdeniz’in canlı varlığının % 10’unu daha şimdiden Hint-Pasifik kökenli türler oluşturmaktadır. Bu göç sonucunda belki de Akdeniz tarih öncesi zamanlardaki zengin deniz yaşamına geri dönecektir. Bu durum en olumlu ve gerçekçi sonuç olarak belirtilebilmektedir.
Ülkelerin ekonomik kalkınmasına direkt etkisi olan kanal projesi birçok ülkenin aktifleşen ticaret yoluna dâhil olma çabasını doğurmuştur. Bu düşünce yeni kanal arayışları, yeni bölgelerin keşiflerinin çabasıyla desteklenmektedir. Bu durumu Kızıldeniz ile Akdeniz kıyısına demir ve kara yolu sistemi kurmayı hedeflemesi bir örnek niteliği taşımaktadır. Kızıldeniz’de buluna Elat bölgesinden Akdeniz’deki Tel Aviv arasında yapılandırılması proje boyutuna dökülmüştür. Bölgenin kalkınması, ulaşımın rahatlaması, mal ve yük taşımacılığında ek bir güzergâh görünümünde kurgulanmış bir projedir.
Yapımı planlanan proje Asya ve Avrupa’nın uluslararası bir ticaret odağı yaratacağı ve bunun sonucu olarak aktif ticaretin döndüğü Süveyş Kanalı’nda zorlayacağı düşünülmektedir. Kanal projelerinin ekonomik girdi ve çıktıları İsrail ülkesinin de ekonomisinde büyük bir çalkantı yaratacağı belirtilmektedir. Bu proje ekonomisini ve teknik donanımını tamamlayan birçok ülkenin odak noktası hâline gelmiştir. Yapılması planlanan bu proje Elat ile Tel Aviv arasının 2 saat gibi bir süreye düşeceğini belirtmektedir. Yapımına onay verildiği takdirde planlanan proje uluslararası stratejik önem teşkil eder konumda olacaktır ve yaptırımlar, hukuksal boyuttaki değerlendirilmeler uluslararası sınıfında değerlendirilecektir. Planlanan proje günümüzde yapımı başlanmamış proje niteliğindedir.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan İsrailli yetkililer, ülkenin Akdeniz’de çıkaracağı doğal gazın bu hat sayesinde doğrudan Hindistan’a, hatta Çin’e satılabileceğini söylediler. İsrail’in Akdeniz’de keşfettiği Tama ve Levathan bölgelerinde yaklaşık 680 trilyon metreküp doğal gaz olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca İsrail’in bu projeyle hem Süveyş Kanalı’na bağımlılığı azalıyor hem de dünyanın en önemli transit noktalarından olan kanala ciddi alternatif oluşturuyor. 1967’de Mısır, İsrail’e kanalı kapatmış ve bu yasak 1975’e kadar sürmüştür. Bu açıklamalar sonucunda kanal yapımı öncelikli olarak ekonomik çıkarımlar güdülerek planlanmaktadır.
Tarih: 2019-12-26 12:24:26 Kategori: Coğrafya
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Süveyş kanal Nedir
Mısır Bölgesinde yapılmış olan Süveyş Kanalı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Yapımı (tamamlanması) günümüz tarihine dâhil olsa da planlama süreci M.Ö. 6. ve 7. yüzyıla dayanmaktadır.
Firavunlar dönemine dayanan proje aşaması sebebi bir kaynakçaya dayandırılıp yazılamamakla birlikte tamamlanmamış proje olmaktadır. Devam eden tarihlerde projeye Arapların dâhil olması fakat tamamlanamamasıyla işgal nedeniyle Osmanlı dönemindeki padişahların dikkatini çekmiştir. Projeye önemli katılımları olan padişahlar dönem farklılıklarıyla Yavuz Sultan Selim, II. Selim ve III. Mustafa, Süveyş Kanalı Projesi’nin oluşum aşamalarına büyük katkılar sağlamıştır. Fakat Süveyş Kanalı proje bazında kalmıştır.
19. yüzyıl başlarında Napolyon, Mısır bölgesinde olduğu zamanlarda Akdeniz’i ve Kızıldeniz’i birbirine bağlayacak bir yapı ortaya koymayı hedeflemiştir. Napolyon’un bu girişimi Fransız bilim heyeti tarafından yapımı planlanan bölgenin yanlış analizi sonucunda iptal kararı alınmıştır. Bu yanlışlık, araştırma yapan Fransız bilim insanlarının Kızıldeniz’in sularının Akdeniz’in sularından çok yüksek seviyede olduğu, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka tür kanalın yapılamayacağı iddia edilince bu proje iptal edilmiştir. Süveyş Kanalı inşaatına 1859 yılında başlandı. Yapılan bu yanlı, projenin uzun bir süre başlamamasına neden olmuştur.
Planlanan projede Akdeniz’in Kızıldeniz’e bağlanması yük gemilerinin, tankerlerin hareket kabiliyetlerini, ulaşım süreleri ve oluşabilecek hasariyetin minimuma indirilmesi için büyük bir girişim olarak görülmektedir. Bu ticari yaptırımlarının yanı sıra bölgede yaşayan insanların ulaşımın kolaylaştırılmasından projenin yapılması için gereksinimler arasında yer almaktadır. 18. yüzyıl sonları, 19. yüzyıl içinde yapılmaya başlanan Osmanlı ordusunun Mısır’da bulunan valisi Seyid Paşa kontrolünde Fransızların yapımıyla sonuçlanmıştır. Yapılan kanal Avrupa ile Asya bölgesinin arasında kalan Afrika’nın dolaşılması gerekliliğini ortadan kaldırmıştır. Bu sonuç kanaldan geçen tanker ve gemilerin ulaşım sürelerini % 50 oranında kısaltmıştır. Bunun yanı sıra kazaların oluşum oranlarını bitirmiştir. Bu sonuç deniz ticaretinde meydana gelen kazalar sonucunda deniz ekolojisinin tahribat almaması ve deniz mahsulleri ile geçimini sağlayan yerli halk ve beslenen kişiler için oluşmuş en önemli sonuç olarak belirtilmektedir.
Süveyş Kanalı’nın olumlu yönlerinin günümüzde hâlen devamı söz konusudur. Olumsuz olarak sayılabilecek sonuç ise ülkenin ekonomisinin kanal yapımına ayırabilecek finansal gücünün olmayışı durumudur.
Finansal destek, teknolojik erişim, yüksek mühendislik ve başarılı işçilere gerek duyulması kanal yapımında ekonomisini tamamlamış başka bir ülkeye karşı bir ülkeye bağımlılığını kaldırırken bu yetersizlikler olması ve yapının başlaması, başka ülkelerin müdahalesine açık hale gelmesine ve belli çıkarımların güdülebileceğini göstermektedir.
Yapımı Fransızlar tarafından üstlenilen Süveyş Kanalı’nın genel yapı özellikleri ise; Uzunluğu 193,3 km, derinliği farklı bölgelerde 11 ve 24 metre arasında değişmekte, genişliği ise 205 metre; derinliği 11-12 metre, su kesimi 10,36 metreden fazla olan gemiler kanaldan geçememektedir. Yapımının mali boyutunun tahminleri günümüz finansal değerleri ile 6,8 milyar dolar olarak belirtilmektedir. Kanalın yapılmış olduğu bölgenin kanalın bölge ekonomisine katkısı hatırı sayılır boyutlara ulaşmaktadır. Süveyş Kanalı’nın yapımının bulunduğu Mısır ekonomisine katkısı yıllık boyutta 9 milyar dolan olarak belirtilmektedir. Bu derece büyük finansal kaynak olarak tanımlanan kanal projesi yapımı için adım atılmasının nedenlerinden bir diğeridir. Bölgelerin hızlı ve sıcak para olarak tanımladıkları para akışı turizm ile sağlanırken kanal projesinin yapıldığı bölgelerde turizm ile elde edilen finansal çıkarımlardan sonra en fazla ve hızlı olarak para girdisi yaratma yapısı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Dünya’da yapılmış olan birçok kanal örneğinin yanında Süveyş Kanalı’nın en farklı özelliği iki ucunda da kapak olmayışıdır ve yapılmış olan diğer kanallara oranla tanker ve gemi kazalarının yok denecek kadar en yaşanmış ve yaşanıyor olması yapılmış olan diğer kanallardan farklı bir yere kaymaktadır.
Kanal yapımlarında birçok zorluk meydana gelmektedir. Kanal projelerinde değerlendirilmesi gereken en belirleyici faktör olarak ekonomik kalkınma (karşılama gücü), gerekli olan işçi (emek gücü) gücü, uluslararası hukukun devreye girmesiyle kurulmuş olan veya kurulacak olan ilişkilerde güvenilirlik ve kanalın yapımının kararı verilen bölgenin coğrafi şartları, kanal projesinin seyrini etkilemektedir.
Süveyş Kanalı Projesi’nde hayata geçirilmesi sürecinde belirttiğimiz birçok problemler yaşanmıştır. Kanal yapımı için belirlenen bölgenin çöl bölgesi olması projeyi ilk aşamada coğrafi zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Kazı sırasında çok fazla maliyetli teknik malzemeler ve teknik donanımlı işçiler kullanılmıştır. Buna rağmen kazı işi 11 yıl sürmüştür. Kullanılan birçok teknik ekipman bu kazı süresince tahribata uğramış ve sürenin uzamasına neden olmuştur. Süveyş Kanalı Projesi’nin yapımı için ortak çalışan İngiliz ve Fransız ülkeleri arasında çıkan politik problemler aksaklıklar yaratmıştır. Yaşanan en büyük sorun ise harcanan para olmaktadır. Planlana ve hedeflenen bütçenin üstüne çıkılması finansal dengenin sarsılmasına ve ortaklık kurulan ülkelerin güven ortamının sarsılmasına neden olmuştur. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.000 dolar), 270 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün bunlara rağmen kanal 17 Kasım 1869’da deniz trafiğine açıldı.
Ulaşıma açılmasıyla Süveyş Kanalı, Hint Okyanusu ile Akdeniz arasında artık kalıcı bir kanal pozisyonundadır. Yapılmış olan bu kanal ülkenin ekonomik kazanımlarının yanında deniz ekolojisine etkileri çok fazladır. Süveyş Kanalı’nın birleştirdiği Hint Okyanusu ile Akdeniz sularının birleşmiş olması yeni bir ekonominin doğuşuna neden olmuştur. Bu suların karışmasıyla ortaya çıkan deniz canlılarındaki göçler hızlanmış ve yeni oluşumlar (canlılar) ortaya çıkmıştır. Örneklendirmek gerekirse; yeni oluşum planktonlar, algler, deniz bitkileri, sürüngenler, karidesler, yengeçler, yumuşakçalar, balıklar gibi birçok canlı, iki deniz arasında geçiş yaptılar. Son kayıtlara göre 60 civarında balık türünün Akdeniz’e giriş yaptığı belirtilmektedir.
Bu birleşim, diğer kanallarda var olan kapak sisteminin Süveyş Kanalı Projesi’nde olmayışıyla doğru orantılıdır. Ülkenin ekonomik çıkarımlarına çok fazla destek sağlayan Süveyş Kanalı aynı zamanda bireysel kazanç sağlayan birçok art çalışma alanlarında artışa neden olmuştur. Balıkgillerin arasında farklılık yaşanması, Kızıldeniz’in balık çeşitliliğinin Akdeniz sularına, Akdeniz canlılarının Kızıldeniz sularına göçü sonrası çeşitliliğinin arttığı deniz ekolojisi deniz ürünlerinden kazanç sağlayan kişi ve grupların daha fazla yönelmesine neden olmuş ve ticaretin bu alanda da aktifleşmesi izlenmiştir. Kanalın kendi öz yapısının yanında ek olarak finansal kaynağı kayda gezmektedir.
Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birleşmiş olan denizlerdeki ekolojik değişimlerin yansımaları olumlu olduğu kadar olumsuz sonuçları da doğurmaktadır. Bu olumsuzluklara örnek olarak Dhopilema Nomedica adlı denizanası türü Kızıldeniz canlısı olarak yaşayan ve zararlı olarak adlandırılabilecek bir canlı türü Süveyş Kanalı ile Akdeniz’e göç eden bir türdür. Akdeniz sularında yaşayan canlı türleriyle etkileşime giren daha birçok canlının olumlu ve olumsuz çıkarımları henüz analizlerle sunulamamaktadır. Fakat örnekte belirttiğimiz Kızıldeniz canlı türünün ülkemizde Akdeniz’de balıkçılık yapan sektör çalışanlarının diğer balık türlerindeki kayıplarına ve kişisel hasarlar vermesine neden olmaktadır. Balıkçılığın etkilendiği kadar turizmi de deniz isteği güderek ya da keşif amacı güderek ülkemize gelen turist potansiyelini olumsuz etkilemektedir. Kızıldeniz’de canlı göçünün yaşanması birçok farklı türün meydana çıkması ve yeni tüketim metalarının doğması ve bu yeniliğin ekonomik kazançlar çıkartılması olumsuzluğunun yanında aynı klasmanda olumlu bir sonuç olarak belirtmek gerekmektedir.
Kızıldeniz’in, Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e açılmasıyla her yıl 5 ile 10 yeni deniz canlısı türü Kızıldeniz’den Akdeniz’e girmekte. Bu nedenle Doğu Akdeniz’in canlı varlığının % 10’unu daha şimdiden Hint-Pasifik kökenli türler oluşturmaktadır. Bu göç sonucunda belki de Akdeniz tarih öncesi zamanlardaki zengin deniz yaşamına geri dönecektir. Bu durum en olumlu ve gerçekçi sonuç olarak belirtilebilmektedir.
Ülkelerin ekonomik kalkınmasına direkt etkisi olan kanal projesi birçok ülkenin aktifleşen ticaret yoluna dâhil olma çabasını doğurmuştur. Bu düşünce yeni kanal arayışları, yeni bölgelerin keşiflerinin çabasıyla desteklenmektedir. Bu durumu Kızıldeniz ile Akdeniz kıyısına demir ve kara yolu sistemi kurmayı hedeflemesi bir örnek niteliği taşımaktadır. Kızıldeniz’de buluna Elat bölgesinden Akdeniz’deki Tel Aviv arasında yapılandırılması proje boyutuna dökülmüştür. Bölgenin kalkınması, ulaşımın rahatlaması, mal ve yük taşımacılığında ek bir güzergâh görünümünde kurgulanmış bir projedir.
Yapımı planlanan proje Asya ve Avrupa’nın uluslararası bir ticaret odağı yaratacağı ve bunun sonucu olarak aktif ticaretin döndüğü Süveyş Kanalı’nda zorlayacağı düşünülmektedir. Kanal projelerinin ekonomik girdi ve çıktıları İsrail ülkesinin de ekonomisinde büyük bir çalkantı yaratacağı belirtilmektedir. Bu proje ekonomisini ve teknik donanımını tamamlayan birçok ülkenin odak noktası hâline gelmiştir. Yapılması planlanan bu proje Elat ile Tel Aviv arasının 2 saat gibi bir süreye düşeceğini belirtmektedir. Yapımına onay verildiği takdirde planlanan proje uluslararası stratejik önem teşkil eder konumda olacaktır ve yaptırımlar, hukuksal boyuttaki değerlendirilmeler uluslararası sınıfında değerlendirilecektir. Planlanan proje günümüzde yapımı başlanmamış proje niteliğindedir.
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan İsrailli yetkililer, ülkenin Akdeniz’de çıkaracağı doğal gazın bu hat sayesinde doğrudan Hindistan’a, hatta Çin’e satılabileceğini söylediler. İsrail’in Akdeniz’de keşfettiği Tama ve Levathan bölgelerinde yaklaşık 680 trilyon metreküp doğal gaz olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca İsrail’in bu projeyle hem Süveyş Kanalı’na bağımlılığı azalıyor hem de dünyanın en önemli transit noktalarından olan kanala ciddi alternatif oluşturuyor. 1967’de Mısır, İsrail’e kanalı kapatmış ve bu yasak 1975’e kadar sürmüştür. Bu açıklamalar sonucunda kanal yapımı öncelikli olarak ekonomik çıkarımlar güdülerek planlanmaktadır.
Tarih: 2019-12-26 12:24:26 Kategori: Coğrafya
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx